Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Okurunu etkilemek için bir polisiye yazarının kendi kurgusunu gerçeğe dökmesi sizi ürkütür müydü?
.
Kurt, kendi ülkesinde tanınmış ünlü bir yazardır. Son yazdığı roman üzerinden bir süre geçmiş, artık yaşlanmaya başlamıştır. Ardında kalıcı bir roman bırakmak içinse son bir işe kalkışır: 3 kızıl saçlı kadını öldürmek. Bunu yapma nedeni kurgusundaki
KURDUN SOFRASI
ROSELLA POSTORINO
Uluslararası en çok satanlar listesinde, suç ortaklığı, suçluluk ve hayatta kalma hakkında kışkırtıcı sorulara yol açan, akıldan çıkmayan gerçek bir gerçek hikâye. Oraya Wolfsschanze diyorlardı, Kurt'un İni. “Kurt” onun lakabıydı. Kırmızı Başlıklı Kız kadar bahtsız, sonum onun midesi oldu. Bir alay avcı onu
.
Pelin, iki yıl önce reklam dünyasına yepyeni bir ses getirmek için adım attığı İstanbul’da işler hiç iyi gitmemiştir. Yıllar içinde bir semtten diğerine, bir yakadan diğer yakaya taşınıp durmuş, zar zor bulduğu işlerden de ayrılmak zorunda kalmıştır. Yeni iş arayışında olduğu bir zaman, yıllardır hayalini kurduğu şirketin sahibi, reklam sektörünün en büyük ismi Hazım Saygıner ile iş görüşmesine gider. Her işveren gibi tecrübelerini sorar Hazım bey. İşi alamayacağını düşünmeye başlayan Pelin pes etmez. Çünkü o Pelin Giray’dır. Reklam dünyasının kurduna kendini ispatlamalıdır.
İş başvurusuna giden bir kızın kurtlar sofrasında ayakta kalmaya çalışmasını anlatan, sonuyla da farklı, şaşırtıcı ve güzel bir eser. Akıcı anlatımıyla başlandığı gibi biten, sürükleyici, 158 sayfalık bir roman. İş dünyasının oyunlarına, arkadaşlığa, aile ilişkilerine de değinen, okuması keyifli bir kitap. Hayallerinden vazgeçmeyen kitabın baş karakterinin vasıtasıyla yazarın “kırmızı başlıklı kızlara”, ‘siz de hayallerinizden vazgeçmeyin’ diye seslendiği, ilham verici bir eser. Hayatın tadını yakalamak için mutlaka okuyunuz..
#KurtVeKız
^
^
#alıntı
Hayatımın çöpten bir farkı yoktu zaten. Çöptüm ama kokmuyordum.
^
Az şey isteyenler hep daha çok ister gibi görünür bu hayatta.
^
^
#burçinergin #yediverenyayınları #kırmızıbaşlıklıkız #bloghemsire #edebiyat
Dizlerin. Gerçekliğin önünde eğilmek için kullanırsın.
Anlatıcı, eski başarısız dedektif, yeni gizli polisiye yazarı bir kadın. Bir adam kaçan karısını ve âşığını bulmasını istiyor ondan. Kaçan kadın, yolunun üstündeki her postaneden bir telgraf çekiyor. Tıpkı ardında sözcük kırıntıları bırakarak ilerleyen Hansel’le Gretel gibi. Ya da kimin kurt olduğunu çözmeye çalıştığımız bir Kırmızı Başlıklı Kız hikayesi.
Son telgraf Tayga ormanlarının sınırından. Beş bin kilometrelik orman, beş bin kilometrelik aynılık. Tayga sendromu, işte o aynılık tarafından kuşatılmış insanlarda ortaya çıkan kaygı ataklarına, kapana kısılmış, asla kaçamayacakmış gibi hissetme haline verilen ad.
Kapalı bir dil, imgeler imgeler imgeler, üstüne de Garza’nın müthiş bir gerçek bükücü olduğu eklenince, metnin neredeyse tamamı boyunca “Ben ne okuyorum yahu” dedirten bir kitap bu. Ama bitikten sonra insanın aklını kılıç zoruyla işgal edenlerden.
İşgal güçlerinin var gücüyle dayandığı kapı hepimizin içinde taşıdığı karanlık ormanlara açılıyor. Kendi beş bin kilometrelik kuşatılmışlığımıza. Ve hazır beynimize bu kadar oksijen gitmişken sormuş bulunuyoruz; Ya kaçmaya çalıştığımız kendi içimizdeki ormansa? Ya kurtulmak için hiçbir şey yapmıyorsak? Ya kendi kendimizin kurduysak?
Karanlık, rahatsız edici ama çok güzel bir kitap bu. Yine de, imgeyi bol kepçe koyan, konuşmaların sayıklamayı andırdığı, insanı tedirgin eden romanlardan hoşlanmıyorsanız, anlaşamayabilirsiniz. Ben ziyadesiyle memnunum Garza’yla tanışmaktan.
Yine bir Feridun Oral eseri ve bu defa bizi klasikleşmiş masallar arasında bir yolculuğa çıkaracak olan harika bir hikaye..
Hikayemizin kahramanı Zeytin büyükannesinin yaptığı çöreklerden yiyip, büyükbabasının anlattığı masalları dinlemeye bayılıyor Zeytin'in en sevdiği oyuncağı ise benekli faresi
Yine bir hafta sonu büyük ailesini ziyaret eden Zeytin,büyükbabasının anlattığı masalı dinlerken büyükannesinin kucağında uyuyakaliyor ve rüyasında benekli faresini kaybediyor.İşte burdan sonra başlıyor masal gibi bir masal
Çünkü Zeytin benekli faresini bu zamana kadar dinlediği masallar içerisinde arıyor Bir anda kendimizi Hansel ve Gretel masalında buluyoruz.
Ispanaklı muhallebi pişiren Cadıya benekli faresini soran kedicik devamında biziii
Tilki ile Karga
Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler
Fareli Köyün Kavalcısı
Kırmızı Başlıklı Kız
Pinokyo masallarına götürüyor ve her birinin kahramanına faresini görüp görmediklerini soruyor.Ama cevap hep bir diğerine yönlendiriyor bizim Zeytini
Üstelik bazen kötü eleştiriler de alabilen bu masal kahramanları bu kitapta bazen tahmininizden daha sevimli ve iyi,kimi zaman bir mesaj veren yardımcı olarak anlatılmış. Mesela Cadı kazanda sadece bir muhallebi pişiriyor,kurt anneanneyi yemek yerine sepetteki elmaları alıyor,Pinokyo doğru konuşmaya teşfik ediyor
Olay örgüsü alışılmışın dışında olduğu için sanıyorum Ecem'in aşırı ilgisini çeken bu kitabı bence 5 yaş ve üzeri daha bir keyifle okur diye düşünüyorum Çizimlerine diyecek tek bir lafım yok Feridun Oral yine bir görsel şölen yaratmış bizlere.Sıcacık torun büyük aile ilişkisini anlatmasıyla da kalbimi çaldı bu güzel kitap
"Scarlet genç ve körpe bir parçaydı, Ve kurt biliyordu ki babaannesinden bile daha lezzetli olmalıydı."
Cinder de olduğu gibi Scarlet'te de anlaşıldığı üzere Kırmızı Başlıklı Kız masalının uyarlaması var. Ama bu nasıl bir hayal gücüdür gerçekten hayran kaldım. Olaylar öyle bir şekilde birbirine bağlanmış, hiçbir kopukluk havada kalan yer olmadan uyarlanmış ki gerçekten çok beğendim.
Kitapta olaysız geçen bir sayfa bile yoktu. Devamlı bir koşturma devamlı bir olay. Üstelik Cinder'daki tahmin edilebilirlik bu kitapta yoktu. Cinder'a başladığınız anda sonunda olacak şeyi anlıyorsunuz. Kitap sonunu bilerek devam ediyor, elbette bana göre sıkmadan. Ama Scarlet'ta bu yoktu. Şahsen ne olacağını tahmin edemedim ve etmek içinde uğraşmadım. Kendimi kitabın akışına bıraktım. Devamında neler olacak gerçekten çok merak ediyorum ama yine bitmesinden korktuğum için birazcık çok azcık ara vereceğim.
Stephen King'den masallar
Stephen King ne yazarsa alıp okuyan biriyim. Kötü kitaplarını bile okudum(bana göre Diriliş kitabı) Yazarın anlatım tarzının hayranıyım. Bu kitapta her ne kadar masal olsa da(evet kitap cidden masal kitabı) Stephen King'in masal kitabı. Açıklamam gerekirse Grimm masalları da Almanca yayınlanan ilk baskılarında gerçekte korkunçtur. Bildiğimiz o hikayeler mutlu sonla bitmez : Şeker eve sahip cadı çocuklar tarafından yakılır , Uyuyan güzel tecavüze uğrar , Kurt Kırmızı Başlıklı Kızı yemiştir. İşte bu masalda böyle bir masal. Çocuklar için sadeleştirilmiş bir masal değil .Alacakaranlık masalı yani :) Ben hikayenin geniş bir başlangıç kısmının olmasını seviyorum. Bu kitapta böyle bir kitap. Kitabı ikiye bölersek ilk kısım büyüyen annesini kaybeden bir çocuğun gizemli biriyle tanışması ki burası bilindik Stephen King romanı. İkinci kısım ise bu çocuğun başına gelen masalsı hikaye. Ben sadece çocuğun hikayede ki motivasyon konusunu beğenmedim . Onun haricinde kitap okuması eğlenceli kitaplardan. Puanım : 8
#artemisaşkına ! #aygünlükleri serisine hala başlamayan ya da bu seriyi bilmeyen var mı?
Yaklaşık 8-9 senelik bir seri, üstelik masalları uyarlamayı başlatan öncü seridir. Evet, ilk kitap #cinder külkedisinin sayborg versiyonuydu aklıma efsanevi film terminatör düşüyor sayborg deyince. Ama bunda civa adam yok. Onun yerine kötü Ay kraliçesi var. Dünya aynı ama ülkeler farklı konumlarda. Ve dünya dışı yaşam da var.
Efenim ilk kitapta Cinder yakalanmıştı ama hapishane hücresinden yanında zampara bir kaptanla kaçıyor. Yalnız bu kaptan uzay gemisi kaçırmış hırkız aynı zamanda. Artık aranılan iki suçlu var. Hikaye diğer yandan Scarlet ile de devam ediyor. Kendisi bir çiftlik işletiyor büyükannesiyle. Ama haftalar önce büyükanne ortadan kayboluyor.
Bu hangi masal olabilir?
Sizi zorlamayacağım, hemen söylüyorum. Kırmızı başlıklı kız ama acımasız koca kurt, #scarlet kitabında yakışıklı bir dövüşçü ve lakabı Wolf
Kaptan'ı da çok sevdim bu arada. Eğlenceli bir kişilik.
Acaba Cinder ve Scarlet'in yolları nerde kesişecek?
Büyükannenin gizemi ne?
Wolf kimdir?
Cinder ve Prens Kai kavuşacak mı?
Bu arada seriyi daha önce okuduğumu ve ikinci kez okumaya başladığımı söylemeliyim.
#bilimkurgu ve #fantastik içerikli seridir. Türü severlere dehşet ve ibretle tavsiye ederim.
Annesi tarafından verilen yiyecekleri, büyükannesine götürmek için yola çıkan kırmızı başlıklı kız, kötü koca kurt ile karşılaşır. Kurt buna "ben önden gideyim kırmızılı kız" demiş. Gitmiş ninesinin yanına... Eyvah da eyvah!
